1 Mart 2007

Ağzı olan konuşuyor...

Bana kalırsa ağzı olmayan da neresinden olursa olsun konuşuyor. Konuşmak denirse!
Ülke bölünme tehlikesi, irtica tehlikesi ile boğuşuyor. Cumhuriyet tarihimizde en fazla tehditin olduğu yazılıyor, söyleniyor... Adamlar İstiklal Marşını okumuyor, petrol gelirlerini kendi yerel yönetimlerine istiyor, bunu yurtdışında dile getiriyor, hatta ülkede bu ekmeğe yağ çalan bir de petrol yasası çıkarılmak isteniyor, İstanbul'a vize koymak isteniyor, Karadeniz (özellikle eski Pontus bölgesi) dalgalandırılıyor, sahil bölgelerinde yabancılara satışlar hızlanıyor, GAP bölgesinin ne olduğu belirsiz, mayın temizliği adı altında gel-yerleş-senin olsun deniyor, özelleştirme altında elde avuçta ne varsa babalar gibi satılıyor! (söz bana ait değil, bizzat hükümetindir)...
Aklıma geliveren bunlar...
Bu ülkenin çanına ot tıkayan darbeyi yapan, Amerika'da "aferin bizim çocuklara!" diye kutlanan bir adam çıkıp Türkiye eyaletlere bölünmelidir diyor... (Haber için tıklayınız.) Adam yedisinde neyse yetmişinde de o demek ki... Gerçi 90 yaşındaymış... Biz de adet siyasetçiler iyice yaşlanıp, elden ayaktan düşmeye başlayınca daha da değerleniyor...
Bu fikri empoze edin bakalım şimdi de. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar ortaya ne atarsanız kardır. Yeter ki "tehlikenin farkına varmayalım"...

Hiç yorum yok: