17 Mart 2007

Geç uyandım... Ama uyandım!

Çanakkale Türküsü
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah
Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir dolu testi
Anneler babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah
Çanakkale'den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler
Of gençliğim eyvah
Çanakkale'den çıktım başım selamet
Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet
Of gençliğim eyvah

Bir itirafım var...
Okulda sevmediğim ders inkılaptı...
Tarihten hiç anlamazdım...
Atatürk bilgim tarlada kargaları kovalamasından öteye pek geçmiyordu.
Bir de çocukken "Atam Atam, sen kalk ben yatam. Cebine fındık fıstık katam" tekerlemesini biliyordum...
18 Mart bana pek bir şey ifade etmiyordu...
Anıtkabir'i hiç görmemiştim...
Çanakkale Şehitliğe gitmemiştim...
İşte ben böyle bir Atatürk Cumhuriyeti'nin evladıydım...
Böyle boş, tıngır, mıngır biri işte...
Sonra bir gün kitaplara aşırı merak sardım...
Kitapçılarda dolaşmaktan büyük haz alır oldum...
Yerli yabancı yazarların Atatürk kitaplarını keşfettim...
Okudukça okudum... Öğrendikçe saygımın sevgimin boyutları herşeyi aştı...
Bunca yıl nasıl bu kadar ilgisiz ve bilgisiz kaldım diye düşündüm... Üzüldüm... Ama yalnız değildim. Belki de bizim kuşak ve sonrasına denk gelen eğitim sisteminin iziydi bu...
2002 yılında ilk defa Çanakkale Şehitliğe gittik.
Üstelik evlilik yıldönümümüzde... 57. Alayın ne ifade ettiğini ancak o gezide anladım... Ondan önce bir kurumun toplantı odasına verdiği "57. Alay" ismini okuduğumda biraz da burun kıvırarak mana veremediğimi hatırlayınca hala utanırım...
Geçen yıl danıştay saldırısından sonra hukukçular Anıtkabir'e yürüyünce... Evde duramadım. Fatih'le Ankara'ya gittik. 19 Mayıs'ta Ata'nın huzuruna çıkmak için. Orada olmak için. Ankara'da Anıtkabir tarifini alırken bir vatandaşın "En son ne zaman geldiniz? Çok değişiklik oldu. Müzeler eklendi" diye sorduğunda karı-koca nasıl yutkunduğumuzu da unutamam... En son ne zaman mı gelmiştik? Daha önce hiç gelmemiştik ki...
Açıkçası ben Atatürk'çü bir ailede doğmuştum... Şanslıydım... Atatürk karşıtı beyni yıkananlardan değilim çok şükür... Benim bile kendimi bulmam bu kadar yıl aldığına göre, diğerlerini kazanmak ne kadar zor düşünmek lazım...

Şu dakikalarda 18 Mart Çanakkale Şehitleri'ni anma günü başladı... Hepsini şükranla, rahmetle, saygıyla, sevgiyle anıyorum...
Layık olabildik mi bilmiyorum...

Hiç yorum yok: