14 Eylül 2006

Tarihi yarımada: Eminönü - eksiler 1

Övgülerin yanında gözüme çarpan olumsuzlukları da yazmak gerek...

Hürrem Sultan Hamamı içindeyiz. Halı ve kilim sergisi vardı. Demir borular içinden kablolar geçiyor. Borular bir yerde ayrılmış, çirkin bir görüntü oluşturmuş. ORTAMA ASLA YAKIŞMAMIŞ...




Hürrem Sultan Hamamı girişinde serginin duyurusu var. Ama bakar mısınız özensizliğe! Koli bantlarıyla kaç yerinden yapıştırılmış duyuru ilanı. Yakışıyor mu?





Topkapı Sarayı bahçesinde yemek yedik. Saray içindeyiz. İncelikten, kaliteden dem vurdum sürekli... Ama saray bahçesinde, ne kadar fast food olursa olsun plastik sandalyeler, uyduruk masalar yakışıyor mu? Sarayın görkemine yakışıyor mu? Sarayı huşu içinde dolaştık, buraya geldik hiçbirşey kalmadı. Sıradan bir fast food işte...


Sultan Ahmet Türbesi girişi... Dünyanın sayılı mimari eserlerinin tam kalbine öyle şeyler yapmışlar ki... İnsanın nutku tutuluyor. Burası giriş-informasyon-bilet vs görevlisinin kulubesi... YAKIŞIYOR MU?




Hayat çok güzel. Hayatın nimetleri de... Hayata her yönden ve kocaman bakmak ne kadar güzel... Atatürk sen olmasaydın bizim bakışlarımız bu kadar geniş, bu kadar berrak olur muydu?

Hiç yorum yok: