ağzından çıkanı duyuyor musun?

RTE dedi ki:
''- Askerlik yan gelip yatma yeri değildir...''
RTE dedi ki:''- Şehit annesi Neriman Okay sert tepki gösteriyor, komutanın yakasına sarıldı. Şimdi telefonda aynı durumla ben de karşılaşırsam, bunu mu dinleyeceğim ben...''Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, İlhan Selçuk

Cumhuriyetin, demokrasinin, millet egemenliğinin olduğu bir yerde bu tür konuşmalar olabilir mi? Bu ve diğer konuşmaları okudukça aklıma padişahlık dönemi geliyor. Tek adam, tek karar, iki dudak arası, tiz vurula, ben söyledim olacak, sözümün üstüne söz istemem... Benim zihnimde böyle şeyler canlanıyor... Elimde değil. Oysa böyle mi olmalı? Daha sabrımız var mı? Bize söylenmeyen kaldı mı? Kim bizden daha güçlü? Halbuki asıl güç bizde değil mi? Bütün kurumları, STK'ları, halkı karşına alabilir misin? Alırsın alırsın da ne süreyle...

Maksat şu galiba: Mayıs 2007'ye kadar herşey mübah! Hele bir cumhurbaşkanlığı seçimi olsun. O tarihe kadar içerdeki eleştiriler önemli değil. Herşeye göğüs gerilecek. Herşey vız gelecek belli. Cumhurbaşkanı seçimi sonrası artık biz kadınlar eve, çarşafa...

Bu kadar kolay olacağını kimse zannetmesin. Bizi hep uyutuyorlar. "Türkler tepkisizdir." diye. Asla inanmıyorum... Cumhuriyet tarihi başlı başına bunu inkar eder. Son seçimleri alın bakın. Kaç tane partiye ders verdik? Kaç tane parti liderini siyasi hayattan sildi attık? Şimdi onlardan biri yine palazlanmaya çalışıyor ama nafile... O nedenle "biz Türkler tepkisiziz. Burası Türkiye, burada herşey olur" laflarını geriye atalım artık. Yüzümüzü iyiliğe, güzelliğe, başarıya çevirelim... İyi düşünelim ve en önemlisi kendimize güvenelim.

Orgeneral Büyükanıt dedi ki:
''- Evladını kaybediyor. Onların her türlü tepkisinin başımızın üstünde yeri var. Ateş düştüğü yeri yakar. Onun için ne söylenirse söylensin, şehit analarının ellerini öperim.''Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, İlhan Selçuk