29 Mayıs 2006

bir duruşumuz olmalı

Herbirimizin hayata bakışı olmalı, hayatta bir duruşumuz olmalı...
Kişiliklerimiz gelişmiş olmalı...
Olaylara bir tavrımız olmalı...
Birey olarak bir tavrımız oluşursa, toplum olarak da bir duruşumuz oluşur.. Kurumlar olarak da...
Çok okumalı... Tecrübeleri hazmetmeli...
Başkalarının ne yaşadığını ve nasıl tepki verdiğini bilirsek, kendimizi daha iyi yontarız. Fazlalıklarımızı atarız, eksiklerimizi tamamlarız.
"ben" kavramından uzaklaşır, "biz" kavramını oturturuz benliğimizde... İşte o zaman hem kişisel hem de toplum olarak bilinçli, hazmetmiş, ne istediğini bilen insanlar oluruz. İşte o zaman bizi yönetenlere karşı eziklik içinde olmayız. Bir şahsiyetimiz olur. Seçilmişler "sultan" havasına bürünmezler. Bizim oylarımızın bedelini çalışarak verirler. Yöneticilerimiz sömürmeye yanaşamazlar... İşte o zaman ne istediğini bilen, bunu ifade eden, karşılıklı "win-win" prensibiyle gelişmiş insanlar oluruz. İşte o zaman kalkınırız. İşte o zaman kafamızı gömüp, bana bişey olmasın da kime ne olursa olsun demeyiz.
Çağdaş, kültürlü, prensipli, çalışkan, disiplinli, dürüst insaların çoğalması için kendimizden başlayalım. Bu bir suya taş atmak gibidir. Halkalar senden başlar, büyür, büyür...