24 Kasım 2006

Müzik kanalında açık oturum...

Dün akşam Fenerbahçe maçı vardı TV'de... Sonrasında kanalları dolaşıyorum. Baştan sona... Bir şey bulamıyorum. Tekrar geriye. Zap.. Zap.. Zap.. I-ıh... Bir şey bulamıyorum... Derken Kral TV'de açık otorum var. Allah allah.. Kral TV'de açık oturum!!... Dur bakalım şuna dedim... Moderatörü hiç tanımıyorum. Ama konuşmacıları gayet iyi biliyorum. Biri Korkut Özal, biri Yenişafak Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, biri galiba Akp'li adını bilmiyorum. Diğeri ise değerli devlet adamı Onur Öymen... Temsilde adalete bakar mısınız?
Ben açtığımda konu laiklikle ilgiliydi. Öymen "Laikliğe aykırı işler yapılıyor" diyor, Akp'li de "Yok öyle bir şey örnek verin" diyor.
Öymen başlıyor örnek vermeğe:
  • "Başbakanlık müsteşarının sözleri" diyor. "Cumhuriyet yerine şeriat devleti kuracağız yönünde" diyor. Akp'li cevap veriyor. "Aman ben de bişey söyleyeceksiniz sandım. Makale bu canım"
  • Öymen devam ediyor. "Bir anlaşmaya imza attınız, sadece islami olan şirketlere kredi kullandırmakla ilgili. Laik bir ülkede sadece islami şirketlere böyle uygulama yapılmaz. Nasıl bileceksiniz islami olduğunu, kim kontrol edecek" diye soruyor. Akp'li cevap veriyor "Canım paranın dini imanı olur mu? Sadece kredi bu"
  • Öymen kurumlar arasında cumhurbaşkanlığının halk içinde en güvenilir makam olduğunu söylüyor. Bunda da Cumhurbaşkanı Sezer'in rolu olduğunu söylüyor. Diğerleri hep birden atılıyor. Yok öyle bir şey diye.. Sezer halkın arasında değilmiş. miş.miş..
  • Öymen devam ediyor...
Ama ben devam edemiyorum. İzlemeye tahammul edemiyorum. Saçma sapan konuşmaları duymaya gelemiyorum. Öymen, yılların diplomasi birikimiyle sinirlenmeden konuşmayı başarıyor ama ben sinirlenmeden dinlemeyi bile başaramadım... Kapattım TV'yi...

Demokrasi demokrasi demek iyi de... Hangi demokrasi? Hangi temsiliyet? Bugün bence "halkın temsiliyeti" falan yok. "Halkın teslimiyeti" var. Bir grup azınlığın elindeki güç nedeniyle borularını öttürmeleri var. Bizi dinledikleri falan yok... Bize kulak astıkları... Bize rağmen, gözümüzün içine baka baka, yüzümüze baka baka ne isterlerse, tarihe aldırmayarak, canları ne isterse, nasıl isterse yapmaya uğraşıyorlar.

1 yorum:

Riza dedi ki...

portakalci otur kalk sukret Turkiyedeki sisteme.
Burada da dun secim oldu, 150 sandalyelik meclise 8 mi 9 mu ne parti girdi. Bunlardan en azindan ikisi asiri irkci partiler, iki tane fundamentalist hristiyan, bir tane akp gibi hristiyan demokrat (meclisteki en buyuk parti), 3 tane de sol parti geldi. Ulkedeki musluman olanlarin yuzde 90i sol partilere verdi oyunu. Burada da Turkiyedki gibi baraj sistemi olsa,her secimde meclise girebilen ve bazen de hukumete ortak olabilen ne irkci partiler meclise girebilirdi, ne de fundamentalist hristiyan partiler.
Sizlere rahat batiyor, rahat