Ben açtığımda konu laiklikle ilgiliydi. Öymen "Laikliğe aykırı işler yapılıyor" diyor, Akp'li de "Yok öyle bir şey örnek verin" diyor.
Öymen başlıyor örnek vermeğe:
- "Başbakanlık müsteşarının sözleri" diyor. "Cumhuriyet yerine şeriat devleti kuracağız yönünde" diyor. Akp'li cevap veriyor. "Aman ben de bişey söyleyeceksiniz sandım. Makale bu canım"
- Öymen devam ediyor. "Bir anlaşmaya imza attınız, sadece islami olan şirketlere kredi kullandırmakla ilgili. Laik bir ülkede sadece islami şirketlere böyle uygulama yapılmaz. Nasıl bileceksiniz islami olduğunu, kim kontrol edecek" diye soruyor. Akp'li cevap veriyor "Canım paranın dini imanı olur mu? Sadece kredi bu"
- Öymen kurumlar arasında cumhurbaşkanlığının halk içinde en güvenilir makam olduğunu söylüyor. Bunda da Cumhurbaşkanı Sezer'in rolu olduğunu söylüyor. Diğerleri hep birden atılıyor. Yok öyle bir şey diye.. Sezer halkın arasında değilmiş. miş.miş..
- Öymen devam ediyor...
Demokrasi demokrasi demek iyi de... Hangi demokrasi? Hangi temsiliyet? Bugün bence "halkın temsiliyeti" falan yok. "Halkın teslimiyeti" var. Bir grup azınlığın elindeki güç nedeniyle borularını öttürmeleri var. Bizi dinledikleri falan yok... Bize kulak astıkları... Bize rağmen, gözümüzün içine baka baka, yüzümüze baka baka ne isterlerse, tarihe aldırmayarak, canları ne isterse, nasıl isterse yapmaya uğraşıyorlar.
1 yorum:
portakalci otur kalk sukret Turkiyedeki sisteme.
Burada da dun secim oldu, 150 sandalyelik meclise 8 mi 9 mu ne parti girdi. Bunlardan en azindan ikisi asiri irkci partiler, iki tane fundamentalist hristiyan, bir tane akp gibi hristiyan demokrat (meclisteki en buyuk parti), 3 tane de sol parti geldi. Ulkedeki musluman olanlarin yuzde 90i sol partilere verdi oyunu. Burada da Turkiyedki gibi baraj sistemi olsa,her secimde meclise girebilen ve bazen de hukumete ortak olabilen ne irkci partiler meclise girebilirdi, ne de fundamentalist hristiyan partiler.
Sizlere rahat batiyor, rahat
Yorum Gönder