12 Aralık 2006

Bir kaç marjinal grup!

Bu cümlenin başı sonu şöyle:
"Bugüne kadar Cumhurbaşkanının eşinin başörtülü olması konusunda bazı itirazlar oldu. Artık bu itirazları sahiplenen bir kaç marjinal grup dışında sahiplenen kalmadı. Şu anda öyle bir gerçek var ki, eşinin başının örtülü olması bir cumhurbaşkanı adayı için sorun teşkil etmeyecek."..."Sn.Sezer ve Sn. Sezer gibiler mutlaka ama mutlaka siyasat yapmalıdır. Siyaset yapmayan, bence eksik kalır. Siyaset yapan insan, halkı tanır. Siyaset insanı eğitir 'terbiye eder' diyeceğim de yanlış anlaşılır. Halkı tanımanın yolu siyasetten geçer." (TBMM Başkanı B.Arınç konuşması, Kaynak: www.milliyet.com.tr)

Bu sözleri kibar bulmuyorum. Tarafsız hiç değil... Direkt rekabet kokuyor. Mesaj kokuyor... Kokuyu bırakın mesaj bulamacı olmuş. Peki mesaj kime?
Hem bana, hem de bana değil...
Bu sözler Bana değil çünkü: Biz marjinal küçük bir grup değiliz. Başörtüsü daha doğrusu temsil ettiği irade her zamanki gibi tehlikeli bir sorun. Siyaset insanı eğitebilir ama hamurunda varsa. İnsanları da tanıyabilirsin ama çevreni saranlardan ayıklayabilirsen... Ve bunun için siyasette olmaya gerek yok. Bazen durduğun yerden, belki Ankara'nın en tepesinden olana bitene bakmak da yetebilir. Söz terbiyeye gelince, işte onu önce ailede almak gerekir. O da hamurda olması gerekenlerden. Siyasete girdikten sonra olacak iş değil.
Bu sözler Bana çünkü: Karşımızda inanılmaz bir cesaret var. Halkını tanıdığını söyleyenlerin ağzından çıkan, halkını küçümseyen bir cesaret. Bizim ne kadar kalabalık olduğumuzu aslında bilip, tribünlerdeki bir avuç insana oynamak. Lakin biz de orada olduğumuzu gösterecek ne yaptık? Orada olduğumuzu bilseler, meydan bu kadar boş kalmasa, tirbünlerden inenlere müsaade etmesek, ortalık bu kadar toz duman olur mu?

-Bugün cumhuriyete, laikliğe, Atatürk'a sahip çıkmak marjinallik mı oldu?
-HAYIR
-Şu anda ki gerçek, başörtülü eşi olan cumhubaşkanı adayının sorun teşkil etmeyeceği mi?
-HAYIR



Hiç yorum yok: