18 Şubat 2007

İzmir'den Ablam geldi!

Ankara'dan abim geldi...
Evde bir bayram havası...


Biliriz değil mi bu şarkıyı? Biliriz biliriz...


Benim de İzmir'den ablam geldiiiiii!!!
Sürpriiiizzzz...

Sordum nereyi görmek istersin diye...
Ortaköy dedi.
Bizim tur da Ortaköy merkezli şekillendi.
Şöyle ki:
Önce Ortaköy'de kahvaltıyla başladı.
Sonra mı?

İstanbul deyince akla…
Önce Taksim gelir…
Atmadan kırk takla…
Poz verelim meydanda…

Meşhur Taksim Meydanı…
Yedi düvel bilir adını…
Görmemek yakışmaz…
Sen de at adımını...

*** *** *** *** ***


İstiklal Caddesi’ne gidelim bir boy…
Tramvay geliyor oy oy…
Yanımızdan geçerken tarih…
Kaçırmayalım, poz verelim boy boy…

*** *** *** *** ***

Meşhur Galatasaray Lisesi…
Bu kapıdan kimler geldi kimler geçti…
Kapıların yanında kaldık küçücük…
Zarfa değil mazrufa bak demişler…
Boyumuz değilse de ruhumuz büyük…

*** *** *** *** ***

Öyle bir yer ki, en tepedesin…
Koca İstanbul avucumun içindesin…
Yüzlerce yılın üzerindeyken…
Şahane bir rüya içindesin…

*** *** *** *** ***

Galata Mevlevihanesi’nin içindeyiz
Yüce ruhların kendini aştığı,
Derin zenginliklerin taştığı
Mütevazi kapının önündeyiz…

*** *** *** *** ***

Sonra Cezayir Sokağı...
Yağmur artınca ve dolaşmanın tadı kaçmaya başlayınca... Nişantaşı'ndan vazgeçtik...
Evimize döndük...
Mükellef soframızı hazırladık. Rakıları içtik. Üstüne kahve...




Hiç yorum yok: