22 Temmuz 2006

ÖZÜMÜZE DÖNELİM...

Yaşadığımız ortamı tarif etmek istemiyorum. Böyle yaparsam kesinleştirmiş olacağımdan korkuyorum... Ama en iyi çare korkuların üzerine gitmek değil midir? Korkuları teşhis etmek değil midir? Teşhis edince kaçmazsın zaten, bilirsin çünkü.. Eksik tarafını bilirsin, onu tamamlarsın... Açın TV'leri, açın gazeteleri... 1000 yıllık devlet geleneğimizden, onurumuzun zedelendiğinden, devletin başındakilerin birbirinden haberi olmaması, danışman enflasyonu, sürekli önümüze havuç konması ama havucun ipinin hep daha uzağa çekilmesi... gibi gibi gibi.. Bunları duymuyor musunuz son yılarda.. Hatta son aylarda...
Sonra Türk Milleti'nin sessizliği, tepkisizliği konuşuluyor... Ben de katılıyorum. Gerçekten sessiz, tepkisiz insanlarız. Ama sınırımız var. Bir yere kadar... İnsanların yanıldıkları konu bu... Sabırlı ve kibar insanlarız biz... Karşımızdakine efendi muamelesi yaparız. Karşımızdaki anlamaz da suistimal etmeğe başlarsa biraz zaman veririz... Sonra mı? Boşuna dememişler "yumuşak atın çiftesi pek olur" diye... Bizi telkinle uyutmaya çalışıyorlar.. Sessiz, tepkisiz diye... Hangi milletin tarihinde bunca başarı, bunca gelenek var. Hangi tarihte KURTULUŞ SAVAŞI var... Bırakın allah aşkına... Uyumayalım, kendimize gelelim, değerlerimizi hatırlayalaım ve özümüze dönelim... Kaliteli bir hayat için önce kendimizi bilmemiz gerekmez mi? Kendimizi bilirsek, bizi yönetenleri de elekten geçirip seçmez miyiz?
Unuttuğumuz ne varsa bize ait olan, hatırlayalım. Her birinizden gelen değerlerimizi buraya ekleyeceğim. Bu öyle güzel bir iş olacak ki... Hadi hemen yazın...

Benim aklıma şimdi geliverenler:
Atatürk Misafirperverlik
Nasreddin Hoca Dede Korkut
Mevlana Yunus Emre
Karagöz-Hacivat Karacaoğlan
Köroğlu Nazar boncuğu
Aile birliği Aile büyüklerine saygı
Kötü gün dostluğu hıdırellez
Aşık Veysel Keloğlan
Nemrut'te güneş Aspendos
Efes Harabeleri Mimar Sinan
Şelaleler Antik kentler
hamam Türk Kahvesi
Türk Lokumu Peri Bacaları
Lidya (Sart) Uygarlığı (ilk paranın keşfi)