24 Mayıs 2007

Ne, nerede, nasıl?

Varan 1)
Büyük bir şirketin tuvaleti...
Haftalık temizlik yapılıyor...
Kadın önce klozeti ve kapağını bir güzel sildi.
Ardından AYNI BEZLE lavaboyu, kurnasını falan sildi.
"Aynı bezle neden sildin? Neden bezini değiştirmedin?" dediğimde de "bişey olmaz. Bez deterjanlı" dedi.

Varan 2)
Bir alışveriş merkezinin yiyecek bölümünde sipariş verdim. Yemeğimi bekliyorum. Yanyana dizilmiş fast food dükkanlarının önleri tezgahtır, arkaya geçilen kapıları vardır. Zaten mekanlar da büyük değildir. Burasının kapısı açıktı. "çıt çıt çıt" sesleri gelmeye başladı. Dikkatimi çekince sese doğru baktım. O kapının öte tarafında adam oturmuş, o ufacık yerde tırnak kesiyor... Adamla bakıştık... Ben şaşkın, o mahçup... Bıraktı, geldi, makasını çekmeceye koydu...

Sonuç:
Ben birinci olayda işi yapan kişiye söyledim. İnsan kaynakları müdürüne söylemeliyim dedim kendi kendime... Aradım yerinde değildi. Sonra da unuttum...
İkinci olayda ise adam tırnak kesmeyi bıraktı diye, zaten paramı da ödedim diye... Bakışlarımdan başka sözlü tepki koymadım. İyi etmedim biliyorum.

Varan 3)
Büyük ve popüler bir giyim ve aksesuar mağazasından hediye alıyorum. Rafta beğendim aldım. Hem önünde hem arkasında fiyatı yazılı.(22.50 YTL) Kasaya geldim. Kasiyer dedi ki "bunun fiyatı 22.50 değil, 34.50 YTL. Promosyondaymış ama bitmiş." Ben "üzerinde iki fiyat var. Bu dediğinizi kabul edemem. Bana bu fiyattan vermek zorundasınız" Ik-mık etti ama yöneticiyle görüşmeye gitti. Geldiğinde yine yeni fiyatın geçerliliğinden bahsettiler. Üst perdeden konuşarak "Sizin hatanızın cezasını ben çekemem. Rafta gördüm beğendim. Yöneticinize söyleyeceğiniz şey şu. Bunu promosyonlu fiyatından vermek gerekiyor." Tamam deyip yine uzaklaştı. Bekliyorum kasada. İşe geç kalıyorum. Taframa devam ettim ve "ben daha ne kadar bekletileceğim burada. İşe geç kalıyorum" diye konuşmaya başladım. Neyse çocuk geldi. Eski fiyat geçerli. Alacağımı aldım, çocuğa ilgisi için teşekkür ettim çıktım.

Sonuç: Eskiden olsa kasiyerlerin ilk itirazında tamam derdim. Ama kendi kendime sinirlenirdim. Çıkar gelirdim. Alacağımdan da olurdum bir yandan... Ayrıca, hataları da yanlarına kar kalırdı. Bu işten ben zararlı çıkardım. İstanbul'da akıllandım.
Oooo günaydın dediğinizi duyar gibiyim...
Aaaa ayıp oluyor ama...
Uyanmanın vakti saati yok :))

Hiç yorum yok: