4 Mayıs 2007

demokrasiye kurşun sıkılmışmış...

Bi söyleyene bakıyorum...
Bi söylenene...
Yahu ne tuhaf insandır bu! İnsanda biraz akıl fikir olur...
Artık bu zorlamaların bir noktasında insana dank eder... Şöyle bir silkinir de "ne diyorum ben" der...
Ama insan böyle olunca... ya da ihtiras gözlerini kör edince... ya da cahil olunca... ya da hedefe kayıtsız şartsız kilitlenince... ya da yıllardır hayalini kurdukları harekatın son merhalesini ellerinden kaçırınca... Ne dediğini bilmiyor demek ki!
Hoş hiç ne dediğini bilen bir haline tanık olmadım ya...
Saçma sapan, sadece ağzını dolduran, bir yığın yanyana gelmiş kelimeler... Hatta o kelimeler bile o şekilde yanyana gelmekten rahatsızlardır... Bağıra çağıra kükreye köpüre...
İlle cumhurbaşkanı olacam... Ben olamazsam benim tayin ettiğim olacak... İlle olacak. Başka şekil yok... Bilmem tanımam... Yüzmüşüm, kuyruğuna gelmişim. Şu olanlara bak... Yahu bu uyanış da nereden çıktı. Hani bu millet uyurdu... Hani bu orduyu sindirmiştik... Hani biz çoğunluktuk, ne dersek olurdu?
Yaaaa, buraya kadar...
Cumhurbaşkanını bize mi seçiyor, kendine mi belli değil. Bir inat bir inat...
Onca yürüdük, sokaklara döküldük. Takmadı bile. Tutturdu "Ben çoğunluğum. Azınlığa mı tabi olacağım." Kardeşim olacaksın... Ya biz cahillere mi mecbur olacağız hala...
Seçim kararı verildi. Eeee! Yazın ortasında... Buyrun bakalım. Her yapılan anlık, yangından mak kaçırma türünde... Koca ülke ellerinde, şu yapılanlara bak... 1000 yıllık devlet geleneği meleneği eridi mi ne bunların elinde.
Seçim olacakmış... Cumhurbaşkanını halka seçtireceklermiş... Anayasa değişecekmiş. Bütün bunlar ne zaman olacakmış. 2,5 ay içinde... Olmayacağını bilmiyorlar mı? Bal gibi biliyorlar... Ama meydanlara indiklerinde kendilerini nasıl acındıracaklar seçmenlerine karşı... Ellerinde koz olsun da, bize ne olursa olsun... Onlar yangından mal kaçırsınlar bakalım...
Yani enseme yapışmış sinek gibi. Atıyorum atıyorum. Gene geliyor... Tiksiniyorum...

Anayasa mahkemesinin kararı parlementer sistemi bloke etmişmiş... Ya sen ne yaptın. İçine ettin... Siz herşeyi yapın, altını üstüne getirin düzenin. Biz sesimizi çıkarınca aman demokrasi, yaman demokrasi olsun.
Asker konuşmasın. Neden? Asker de sen, ben değil mi? Bu ülkenin kurumu değil mi? Hatta bu ülkenin kurucu unsuru değil mi? Anayasal hakları yok mu? Ne diye korkuyorsun bu kadar? Neden sistemi yörüngesinden çıkarınca, tepki gelmesinden rahatsız oluyorsun? Hadi sizin amacınız bu diyelim. Ya buna alet olan gazetecilere ne demeli! Bir ülkenin sistemini bozanlara tık yok da... Yerinde ve usturuplu konuşan oldu mu "vay neden konuştun. Demokrasi elden gitti" diyorlar... Ben askerin konuşmasından hiç rahatsızlık duymuyorum. Bir gelenek içinde, akıllı, birikimli, vizyonel, gerçekçi konuşan cumhuriyet kurumlarımızdan birisi... Bizden biri arkadaşlar... İçimizden biri. Üstelik dünyanın en güçlülerinden biri. Bana göre en onurlusu...
CHP konuşmasın, itiraz etmesin. Aman demokrasi... Yahu kardeşim sizin demokrasiden anladığınız şey maganda usulu işte... Siz demokrasiyi tramvaya benzettiğiniz için, çapınız gereği kurumların anayasal davranışlarını ve kararlarını da ancak "demokrasiye sıkılmış kurşun" olarak algılarsınız.

Hiç yorum yok: