23 Nisan 2007

Nereden ve nasıl baktığımız önemli!

Ayvalık... Altınova...
33 yıldır her yaz gittiğimiz yer...
Kumsala indiğinizde denize bakarsınız, karşınızda kocaman bir ada vardır...
Midilli...
Kocaman dev gibi bir ada...
Burnunuzun dibinde...
Hava net olduğu zaman binalar falan görülebilir.
Akşam olunca ışıklar...
İnen kalkan uçaklar...

Size ne kadar yakındır... Ne kadar tehlikelidir... Bir Yunan Adası ve burnunuzun dibinde...
Radyoyu açarsınız Yunan kanalları çıkar...

Sahilde oturur bakarsınız ve içinize ürperti girer...

Ben bu ürperti meselesini yıllar önce bıraktım...
Çünkü...
Bir de onların cephesinden baktım olaya...
Ufacık bir adadayım, sahilden baktığım zaman gerçekten uçsuz bucaksız bir ANAKARA görüyorum...
Siz onun karşısında bir noktadan ibaretsinizdir...
Asıl ürperti işte budur!

Bunu çözdüm yıllar önce... Ürperti falan kalmadı... Büyüklüğümüzü anladım.

Bugün de benzer bir durum var yaşadığım...

Gazetelere bakıyorum. Atatürk'e saygısızlık eden yazı sahipleri (kusura bakmasınlar yazar demeyeceğim), hadlerini aşanlar, bugünlere nasıl geldik muhasebesini yapamayan körler durmadan yazı üretiyorlar. Ben bunları okuyunca da ürperiyordum.
14 Nisan'ı iliklerimde yaşadıktan sonra hepsi benim için durdukları yerde çırpınan ufak adalar haline geldi. Onlar hep var olacaklar maalesef. Farklılıklar hep olacak. Ama biz ANAKARA olduğumuzu hiç unutmayacağız. Kafamızı dağıtamayacaklar. Buna müsaade etmeyeceğiz.


Hiç yorum yok: