20 Haziran 2006

ya ben de kadın programlarını izleseydim !

Artık ev kadınıyım. Çalışmıyorum. Yaklaşık 10 ay. 13 yıl çalıştıktan sonra hem de çok yoğun tempoda, ev hayatı süper geldi. Şöyle tarif edebilirim "denizde dipe daldınız ve su yüzeyine çıkıp derin bir nefes aldınız" İşte aynen böyle bir şey... En önemlisi iş dışında güzel bir hayat varmış onu yakaladım. Hayatın gerçekleri varmış onu gördüm. Çalışırken sanal bir alemde yaşamışım. Sabah erken kalk, işe git, basını iş için takip et (rakip ne yapmış, sektörde neler olmuş), akşam eve gel popüler dizi hangisi ise onu seyret, tartışma programları varsa burun kıvır... Ve ülkede neler olup bitiyor haberin olmasın...
Aynen böyle bir yaşam tarzından sonra evde geçirdiğim süre içinde bol kitap, internet ve TV'yi yeniden keşfettim. TV'deki büyük ulusal kanalları seyretmez oldum. Tematik kanallar iyi ki var. Meğer ülkede neler oluyormuş, ne sorunlar varmış... Bizi yönetenler meğer neymiş, kimmiş... Yaşasın internet, bilgi cenneti, özgürlük... Ya kitaplar... Can dostum...
Sonra birgün tesadüfen sabah programlarına takıldım. Dehşete kapıldım. Bol sarışın kadınlı programlarda bol kavga, yüksek perde ses, tartışma.. İnanılmaz. Seyirci kadınlar ise kendinden geçmiş bir şekilde... Öğreniyorum ki bu programların raytingleri yüksekmiş... Beyler, yapımcılar, TV sahipleri... Siz ne verirseniz onu alırsınız. Rayting palavrası ile halkı beyni boşalmış kitlelere dönüştürmeyelim lütfen. Bol sarışınlı, sahte, kavga dolu programları siz nasıl yönetiyorsunuz? Siz nasıl seyrediyorsunuz?
Sizin izlemediğiniz programları nasıl koyarsınız sabah kuşağına..
Ey Türk Kadını kendini bunlarla nasıl özdeşleştirirsin? Nasıl bu programa rayting verirsin?
Lütfen, yayın kalitesini artıralım. Program önlerine tanıtıcı ikon koymakla bu işi çözmek imkansız. Kaliteyi artırmanız gerekiyor.

Hiç yorum yok: