12 Aralık 2010

TESADÜF

CASO (İtalyanca tesadüf)

Bu yıl Ye Dua Et Sev kitabını okudum, filmini de seyrettim. Çok etkilendim, beğendim. 

Bir insanın kendini araması bulması sürecine hep meraklıyım.

Kitaptaki kadının önce dağılması (İtalya), sonra derinleşmesi (Hindistan), en sonunda dengelenmesi (Endonezya) olarak algıladım. Kitabın içinde ben de yeni yollara çıktım, ruhum uçtu.

Yazar, kendi kelimesini aramış ve bulmuştu. Kendini en iyi tanımlayan kelimeyi...

O günden beri kendi kelimemi arıyorum. Benim hayatımı özetleyecek kelime neydi, ne olabilirdi? Bir sürü şey buldum, eledim.

İki gün önce İzmir'e gittim geldim. Oradayken hayatımda teadüfleri değerlendirerek yoluma devam ettiğimi farkettim. Tesadüf'ün aslında edilgen ya da pasif bir kelime olmadığını da... Bir şeyin tesadüf olabilmesi için o şeyi farketmeniz-kabul etmeniz-yapmanız-peşinden gitmeniz kısaca tutmanız gerekiyor. Eğer hayatınıza işlemiyorsa zaten tesadüf olmuyor...

Evet benim kelimem budur: TESADÜF...

Bundan sonraki adım şu olacak. Tesadüf kelimesinin sembolik karşılığını ya da Çince/Japonca yazılışını omzuma dövme yaptırmak.

Kelimemi seviyorum... Tesadüflere bayılıyorum...

Pek çok dilde karşılığına baktım. Fonetik oalrak en hoşuma giden İtalyanca oldu. CASO...

Hiç yorum yok: