23 Mayıs 2008

Beni yak, kendini yak, herşeyi yak...

Bundan bir kaç hafta önceydi...
Daha Leyla Gencer ölmemiş... Külleri savrulmamıştı...

Fatih'le bir tatil günü kahvaltı ederken şöyle demiştim:
"Fatih, bugun itibariyle bir karar verdim. Beni ölünce gömmeyin, yakın. Ben mezar, mezar taşı istemiyorum. Ama küllerimi Ege Denizi'ne atın... Kuzey Ege olsun. Ayvalık tarafları..."
Eh 35 yıldır gidiyoruz, orası da memleketim sayılır...
Kocamın yedikleri boğazına kaçıyordu az daha. Ben gitmeden O gidecekti neredeyse...
Çok önceleri de yeri belli bir mezarım olmasını istemezdim...
Bu kül-deniz olayı bana göre...
Bu yazıyı şimdi yazıyorum, çünkü Leyla Gencer öldü, yakıldı, denize savruldu, medya karıştı, din alemi karıştı, öyle miydi, böyle miydi, caiz miydi, günah mıydı uzayıp gidiyor konuşmalar. Neyse neydi! Ben onlardan görüp, duyup karar vermiş değilim... Kendi özgün kararımdır, herkes duysun dedim :))

Hiç yorum yok: